Dün akşam İKSV 40. Müzik Festivali kapsamındaki etkinliklerden biri olan Aya İrini'de Çellistanbul'u dinlemeye gittik.. Gittik derken, bendeniz, Doğutan, Ayça, Figen, MehmetAli ve Gülşen..
İyi ki de gitmişiz.. Kulaklarımızın pası silindi... Mikrofondu, anfi idi, hiç bir teknolojik ekipmanın kullanılmaması, çello seslerinin Aya İrini'nin o nefis akustiği ile bize ulasmasını sağladı..
İnsan sesine en yakın ses çıkaran ensturmanın çello olduğunu biliyor muydunuz? Hele de işinin ehli olan sanatçıların elinde olunca.. Ekibe bir de soprano Pervin Çakar eklenince.. Gerçekten festivali yaşadık yani..
Grup hakkında biraz bilgi vermezsem icim rahat etmez:)
2002 yılında Murat Berk öncülüğünde kurulmus Murat Berk, Çağ Erçağ, Melih Kara ve Ozan Tunca dan oluşuyor quartet. İlginçtir ki Çağ Erçağ'ın adı konser broşüründe de İKSV'nin programında da geçmiyordu.. Bu da bir merak yarattı bende itiraf etmeliyim ki, şöyle bir araştırdım net'te ama ipucu bulamadım gizemin nedeniyle ilgili.. Belki bilen biri oku bu yazıyı da açıklar, belli mi olur bu sanal alemin işleri..
Ekip o kadar iyi ki, o kadar iyi entegre olmuşlar ki, sanki tek bir ses dinliyor gibi oluyorsunuz.. Bir de yaptıkları işi nasıl sevdikleri o kadar belli oluyor ki, coşkuları ve müziği hissedişleri izleyiciye aynen yansıyor.. Ya da şöyle demek daha doğru olacak belki: Ben öyle hissettim..
Dörtlüyü dinlemek isterseniz ben Pizolla'nın Oblivion 'ını seçtim efenim, geliyoooorr....
http://www.youtube.com/watch?v=7aT44e223wU
İyi ki de gitmişiz.. Kulaklarımızın pası silindi... Mikrofondu, anfi idi, hiç bir teknolojik ekipmanın kullanılmaması, çello seslerinin Aya İrini'nin o nefis akustiği ile bize ulasmasını sağladı..
İnsan sesine en yakın ses çıkaran ensturmanın çello olduğunu biliyor muydunuz? Hele de işinin ehli olan sanatçıların elinde olunca.. Ekibe bir de soprano Pervin Çakar eklenince.. Gerçekten festivali yaşadık yani..
Grup hakkında biraz bilgi vermezsem icim rahat etmez:)
2002 yılında Murat Berk öncülüğünde kurulmus Murat Berk, Çağ Erçağ, Melih Kara ve Ozan Tunca dan oluşuyor quartet. İlginçtir ki Çağ Erçağ'ın adı konser broşüründe de İKSV'nin programında da geçmiyordu.. Bu da bir merak yarattı bende itiraf etmeliyim ki, şöyle bir araştırdım net'te ama ipucu bulamadım gizemin nedeniyle ilgili.. Belki bilen biri oku bu yazıyı da açıklar, belli mi olur bu sanal alemin işleri..
Ekip o kadar iyi ki, o kadar iyi entegre olmuşlar ki, sanki tek bir ses dinliyor gibi oluyorsunuz.. Bir de yaptıkları işi nasıl sevdikleri o kadar belli oluyor ki, coşkuları ve müziği hissedişleri izleyiciye aynen yansıyor.. Ya da şöyle demek daha doğru olacak belki: Ben öyle hissettim..
Dörtlüyü dinlemek isterseniz ben Pizolla'nın Oblivion 'ını seçtim efenim, geliyoooorr....
http://www.youtube.com/watch?v=7aT44e223wU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder