3 Temmuz 2018 Salı, ikinci gün,
Rize - Çamlıhemşin (Tar - Bulut Şelalesi yürüyüşü, Çinçiva - Şenyuva, Çat Vadisi Doğa Köyü),
Rize - Çamlıhemşin (Tar - Bulut Şelalesi yürüyüşü, Çinçiva - Şenyuva, Çat Vadisi Doğa Köyü),
Bu nefis coğrafyada uyanmak o kadar güzel ki! Tertemiz bir havaya, erkenden, öyle dinç uyanılıyor ki! İşte tam böyle hissederek gözlerimi açtığımda saat 07:00 idi... Hızlıca kahvaltımızı ettikten sonra, planladığımız gibi saat 10:00 da çıktık yola...
Bugünkü ilk durağımız Ayder Mill parkının hemen girişinde başlayan, Tar Deresi yanından ilerleyerek Bulut Şelalesine ulaşılan yürüyüş parkuru... Yol boyunca çeşit çeşit çiçekler, böcekler ve suyun her halini gözlemledik, deneyimledik diyebilirim...
İşte yolumuza çıkanlardan bazılarını aşağıda görebilirsiniz... Salyangoz, kabuğu kırılmış - içi boşaltılmış kuş yumurtası, adının küstüm sana olduğunu öğrendiğimiz sağ alt karedeki çiçek, tadı hafif ekşi de olsa bu mevsimde böğürtlen....
Deredeki su, yoğuşup çiğ gibi üzerimize yağan su, çeşmelerdeki su, dağ yamaçlarından özgürce akan su, şelaledeki su....
Yaklaşık bir saatlik yürüyüşle köprüler geçerek, yolda su molaları vererek vardık Bulut şelalesine...
İlk parkuru tamamladıktan sonra Çinçiva (Şimdiki adıyla Şenyuva köyüne) vardık.. Burası Semih Kaplanoğlu'nun Bal filminin, sonrasında da birkaç dizinin çekildiği, Fırtına deresi üzerindeki köprüsü ile ünlü şirin mi şirin bir köy.. Köye varınca ilk iş Rifet'in Yeri'nde mısır yemek oldu..
Ardından Çinçiva Kahvesinde çaylarımızı içtikten sonra Zilkale'ye doğru yola koyulduk..
Zilkale 16. yüzyılda yapılmış ve zamanında Ipekyolu üzerindeki durak yerlerinden biri imiş... Etkileyici kocaman bir kale...
Bugünkü son durağımız Çat Köyü... Köyün tek bakkal dükkanını işleten ailenin dedeleri kervanların mola yeri olan tesisi de işletirmiş... Şimdilerde bakkal dükkanı ile birlikte pansiyonculuk da yapıyorlar tamamen ahşap apartları ile.. Ortam çok doğal ve sevimli.. Bakkal d,kkanı görülmeye değer, eski sigara kutuları mı ararsınız, kandiller mi, orijinal bir çok obje yer alıyor dükkanda.. Biz yörede yetişen şimşir ağaçlarından yapılan kaşıklara bayıldık😊
Yemeğimizi de bu tesiste yedikten sonra köy içinden yürüyerek köprüye ulaştık.. Yol boyunca rengarenk çiçeklerin birbirine karışan kokuları tam anlamıyla başımı döndürdü...
Yürüyüşğmğzğ tamamladıktan sonra Kuşpunu Dağevine döndük.. Bizi Furkan elinde tulumuyla karşıladı.. E tulum olur da horon olmaz mı! Hemen halkayı tamamladık.. Öğretmenimiz diğer Furkan'ın rehberliği ile kurtlarımızı bir güzel dökerek günü tamamladık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder