4 Temmuz 2018 Çarşamba

2018 - Ayder Yolcuları Kalmasın - 2 Temmuz, Istanbul'dan ayrılış, Trabzon, Ayder'e varış

2 Temmuz 2018 Pazartesi, Birinci gün
İstanbul, Trabzon, Ayder

Sabah daha kargalar uyanmadan saat 04:00'de evden Sabiha Gökçen Havaalanı'na doğru düştük yollara... 


Önümüzde beş günlük bir Doğu Karadeniz gezisi var... Ekibimiz şöyle: 
  • Üniversiteden arkadaşlarımız Orgül, Tunç ve çocukları İdil, Jeremy, Emre ve Pelin taaa California'dan geldiler sırf bu gezi için😋 
  • Yirmi yıllık memleketlim Zehra ve dünya tatlısı oğluşu Deniz😊
  • Sevgili arkadaşlarımız Hülya, Mustafa, Oya ve Batuhan😍 
  • Ve Kuşpuni Dağevi'nin işletmecisi, Doğu Karadeniz coğrafyasını avucunun içi gibi iyi bilen sevgili Osman ile eşi sevgili Türkan... 
İşte aşağıda sözünü ettiğim gezi ekibimizin ilk grup fotografı... Trabzon'daki Atatürk Evinin önünde...



Saat 8:30 gibi Trabzon havaalanına indiğimizde Osman bizi bekliyordu... Sera Gölü kenarında güzel bir kahvaltı ettikten sonra, tarihi Ayasofya müzesine doğru yola koyulduk. Ayasofya Rum Ortodoks Kilisesi olarak yapılmış, 16. yüzyılda camiye dönüştürülmüş bir yapı. Müzenin bahçesinde yer alan, Trabzon'da ilk defa gördüğüm içi boşalmış zeytin ağacı beni şaşırttı...


Trabzon'a gelip de, zamanında Rum bir tüccar tarafından yapılıp Cumhuriyet ilanı sonrasında bir ziyaretinde Atatürk'e hediye edilen, nefis bahçeli, panoramik manzaralı Atatürk evini ziyaret etmeden olmaz dedik.. Evde en çok ilgimi çeken döküm radyatörler oldu...



Sümela Manastırı tadilatı devam ettiği için gezme şansımız olmadı, bari uzaktan bir görelim dedik ama öyle bir sis vardı ki, hayal kırıklığımızı unutmak için kendimizi yemeğe vermeye karar verdik...  'İyi ki de gelmişiz buraya' dedirten bir tesis için Sümela Sümer Restoran... 

Tesisin girişinde Rumca adlarıyla Maçka'da bulunan köyler, civardaki yaylalar ve dereler listelenmiş her biri ayrı bir renkle tahtaların üstüne... Restoranın işletmecisi Münir bey, tesiste yer alan sanat eserlerinin tümünün eşi bir türlü ataması yapılamayan Biyoloji öğretmeni Sibel hanım tarafından yapıldığını anlattı.. 


İşte dikkatimizi çeken düzenlemelerden bazıları da aşağıda... 


Sümer restoranın yemekleri de çok başarılı idi... Kuymaki kara lahana sarması, fasulye turşu kavurması, kayganalı krep, mısır ekmeği bayılarak yediğimiz yöresel yemeklerdi... Üstüne bir de tavşan kanı çay gelince, keyfimize diyecek yoktu...

Yemek sonrası yavaş yavaş yola koyulduk... Ayder'de konaklayacağımız Kuşpuni Dağevi'ne vardığımızda odalarımıza yerleşip biraz dinlendikten sonra, .çevremizi tanıyalım yürüyüşüne çıktık ve ilk günümüzü tamamladık... 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder