2017 Karavanla Avrupa- 21 Kasım Prag

21 Kasım 2017 Salı,

Brno çıkışındaki konaklama yerimizden 9:30 gibi ayrılarak yola koyulduk... Prag'a 180 km gösteriyor harita.. 10 km kadar ilerlemiştik ki, ağaçların üstü ve arabalar karla kaplanmaya başladı, yolumuz açık şimdilik..

30. km de bulunduğumuz E65 otoyolunda çalışma olduğu için, harita bizi bir kasaba içinden geçen yan yola yönlendirdi.Hafif sulu kar yağışına ek olarak bir de sis bastırdı.. Bu arada hızımız 50-60 km/h e düşmüştü tek şerit geliş, tek şerit gidiş köy yolunda...Ben tam "Aman ne güzel köy evleri, fotoğraf  çekeyim" modunda iken, karşı şeritten yanlış sollama yapan bir aracın üstümüze geldiğini gördüm.. 

Adam son anda kendi şeridine girerek olası bir kazayı önledi.. Tam o anda özellikle Balkanlarda çok rastlanan yol kenarı anıt mezarlarından birini görmez miyim! Kendimi Freddy'nin Kabusu'nda gibi hissettim😌 15 dakika sonra ana yola döndük kazasız belasız ... Anayola döndük neyse ki diye düşünürken, orta şeritte önümüzden giden polis arabası önce yavaşlayıp, sonra da durmaz mı! Meğerse arkadan gelen irili ufaklı 5 polis aracını yolun orta şeridinde durarak beklemeye karar vermiş Avusturya polisi.. Böyle absürtlükler her yerde oluyormuş demek ki diyerek yolumuza devam ettik.  

Öğlen vakti Prag'da Tuna üzerindeki minik bir adada bulunan Cisafska Caravan Camping'e vardık.. Sıkıca giyinip şehir merkezine doğru yola koyulduk..

Bulunduğumuz adanın kenarındaki nehir evleri...

Şehrin turistik merkezindeki yapılar, meşhur Charles Köprüsü, porselen objeler, Tuna nehri çok güzeldi..

Benim gözümle Charkes Köprüsünden kareler.. Kılıç tutan adam heykeli Tuna'ya meydan okuyor.. Sokak çalgıcısı kuklasına müzik çaldırıyor... Tuna da trafik ve o güzel evler...

Aşağıda sol üstte görünen toz şekere batırılıp, kömür ateşinde pşirilen tatlılar Prag'da dondurma, çukulata gibi yan tatlarla servis ediliyor.. Sağ üstteki de Çeklerin ünlü likörleri.. Altta  kuklacı ve porselen bebekler yer alıyor.. Güzel-kaliteli porselen bebekler çok pahalı, küçükleri birkaç yüz Euro'dan başlıyor...  

Tarihi şehir meydanındaki astronomik saat onarımda idi, o yüzden çok bir şey anlamadım ihtişamından açıkçası... Meydan ve saate ait bir kaç görüntü kayıtlara geçsin diye paylaşıyorum..

Akşam yemeğimizi uzun yıllar Prag'da yaşayan bir arkadaşımızın tavsiyesi ile Fotrefena Husa'da yedik.. Meşhur Çek biraları ve leziz yemeklerden pek memnun kaldık..

Gelelim günün en keyif aldığım bölümüne.. Harika bir caz bar ve grup keşfettik: Agharta ve Frantisek Kop Quartet... Yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz... Konser sonrası ekiple sohbet ederken bateristin zillerini İstanbul'dan aldığını öğrendik:)

Bugün yaptığımız yol rotası da aşağıdaki gibi....