30 Kasım 2017 Perşembe

2017 Karavanla Avrupa- 29 Kasım Heidelberg, Köln

29 Kasım 2017 Çarşamba, 15. gün,
Heidelberg, Köln (Cologne),

Heidelberg ile ilgili birkaç not daha düşmek istiyorum bugün:



- Bir Üniversite şehri Heidelberg... En eski Alman üniversitesinin burada olmasının yanı sıra, özellikle tıp fakültesi Almanya'nın en iyilerindenmiş...
- Matbaa ve baskı makineleri ile ünlüymüş şehir... 
- Dünyanın en büyük çimento fabrikalarından olan Heidelberg Cement'in merkezi burada ve şehrin lokomotif sanayi şirketi ...
- İkinci dünya savaşında bombalanmamış enden Alman şehirlerinden biri...
- Blueberry ve kuşkonmazı pek meşhur... Mayıs ayı gibi gelirseniz kuşkonmazı envai çeşidiyle yemeniz mümkün...
- Kalesi nehir manzarası ile çok nefis ve kocaman... Kalenin bir bölümünde ilginç bir ecza müzesi var... Aşağıda Noel marketten kale manzarası fotoğrafından bile ihtişamı belli oluyor😊


-"Brot&Salz" işareti görünce Seza anlattı: Belli gelir düzeyinin altındakilere belediye, bizdeki Yeşil Kart benzeri bir kart veriyormuş ve kart sahipleri "Brot & Salz" yazan marketlerden piyasa fiyatının çok altında alışveriş yapabiliyorlarmış. Bu arada "Ekmek ve Tuz" bereket sembolü miş... Yeni evlenen çiftlere ve ev alanlara verilmesi adettenmiş...


-Karavanla park ettiğimiz nehir kenarı çok güzeldi.. Biz Özer'in getirdiği aşağıdaki fotoğrafta görülen formu doldurup, karavan camlarımıza yerleştirdik ve ücretsiz kaldık... Özer'in kendi arabası için aldığı yıllık park paketinin içinde geliyormuş bu formlar da... Ama karavanla gidip, burada park etmek isterseniz (ki su ve elektrik ihtiyacınız olmayacaksa kesin tavsiye ediyoruz manzara nefis! Bu manzaraya sahip butik oteller hem çok pahalı, hem de çok önceden rezervasyon gerektiriyormuş), bir miktar ödeme yaparak kalabiliyormuşsunuz...  


Heidelberg - Köln arası 250 km kadar... Bu gece Köln'de konaklamaya karar verdik, yarın da Aachen üzerinden Eindhoven'a ulaşacağız inşallah.. Yeni bir aile kavuşmacası bizi bekliyor😊 Bu sefer Harun'un kardeşi ve ailesini göreceğiz 😊👪😊

Yolda ilk defa gök kuşağı gördük👏👏👏


Bu arada asfaltlama çalışmaları yaz-kış, yağmur-çamur demeden devam ediyor yollarda...


14:00 gibi Köln'de Rhein nehri kenarındaki konaklama mekanımız Reise Mobile Motor Home Park'a ulaştık.


Park alanı şehir merkezine bir metro mesafesinde, metro da yürüyerek 6-7 dakika sadece... Dört kişi için günlük toplu taşım kartı aldık 13€ vererek...


Köln Katedrali'nin hemen önündeki meydanda indik metrodan... Katedral dünyanın üçüncü büyük katedraliymiş, tamam gerçekten çok büyük görünüyor, ama gene de yapımının nasıl altıyüzyıl  sürdüğünü anlayamıyorum😞 İkinci kez geliyoruz Köln'e ve bu katedral nedense bana biraz da korkutucu geliyor ...



Katedralin hemen yanında kurulan Noel Marketi ise mükemmel.. Işıl ışıl, çok güzel dekore edilmiş, bayıldık...


Bugün Christmas Markette yemek yemeğe karar verdik.. Canlı müziğimizi dinlerken, mac & Cheese ve sosisleri bir güzel lüplettik...


Stantlar çok güzeldi...

Marketteki ilginç yiyecek stantlarından biri de tütsülenmiş somon yapanlardı...



Ya Christmas marketten Katedral'in görüntüsü (siz nasıl görüyorsunuz lütfen yazın🙋 Bana önde eğlence, huzur; arkada korku filmi için hazırlanmış dekor gibi geldi de bu görüntü😈 )


Marketten çıktıktan sonra arkasındaki köprüye yürüyüp, gece manzarasını görelim dedik... Dedik de, bir de ne görelim! Köprü kilitlenmiş😃😃😃 Yani bu köprülere kilit asma işi nasıl çıkmış ayrı bir hikaye konusu ama sonuç, on binlerce kilit asılmış şimdiye kadar gezdiğimiz köprülere... Bu köprü de, seyahat boyu gördüğümüz en çok kilit asılmış köprü unvanını aldı.. İşte buyurun, aşağıdaki fotoğraflarda görünce siz de hak vereceksiniz eminim ...


Bana ilginç gelen bir bilgi ile kapatıyorum günü:) Kolonya ismi Köln şehrinin eski adı Cologne'den geliyormuş... Hikaye şöyle: 18. yüzyılda şehirde yaşayan İtalyan Johann Maria Farina bir güzel koku keşfetmiş, adına da "Eau de Cologne" (birebir çevirince Cologne kentinin suyu gibi birşey oluyor ama hafif güzel koku olarak markalaşıyor sonrasında..) demiş.. Bu koku da 4711 ile markalanmış limon kolonyası olarak, 4711 de ürünün yapıldığı adresin kapı numarasından geliyormuş... 
Asıl ilginç olan bu hikayeyi araştırıp öğrenmemiz aslında.. Katedral meydanındaki bir binanın üstünde aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi kocaman 4711 gördük.. Bu nereden gelebilir ki diye çıktık yola ve ardından limon kolonyasının hikayesine ulaştık:) Gezgin olmak böyle birşey yani... Nerede ne keşfedeceği belli olmuyor gezginin 😉


Bugünkü rotamız...




1 yorum: