18 Aralık 2017 Pazartesi, 34. gün,
İtalya- Pompeii, Matera, Brindisi
Sabah 8:00 civarı Camping Spartacus'ten yola çıktık. Önce yakıt alalım dedik... Mazotun litresi pompadan kendin alırsan 1.358€, eğer pompa servisi istersen 1.578€ ... %6.1 servis parası alıyorlar anlayacağınız😖
Bugünkü rotamızda önce Matera var, yaklaşık 230 km kadar uzakta bir antik şehir. Oradan da İgoumenitsa feribotuna bineceğimiz Brindisi'ye geçeceğiz. Matera Brindisi arası 142 km. Bu etapta otoyol görünmediği için normalden uzun süreceğini öngördük... Mazot alma vs. derken Matera'ya kadar üç saatte gittik, oradan da Brindisi'ye iki saatte.. Feribotumuz 19:00 gibi kalkacak, iki saat öncesinden gelmemiz gerektiği yazıyordu on-line bilet alırken...
Güzel manzaralı bir yolculuktan sonra Matera'ya 11:30 da vardık... Karavanları park ettiğimiz yerden tarihi şehir merkezi 1.5 km kadar, yürüyerek gideceğiz...
Matera son dönemde popülerliğini arttıran bir şehir... Özelliği de MÖ 9000 yıllarında yaşamın başladığı bu topraklardaki evler... Topraklar değil de kayalar demek daha doğru olacak aslında... Kayaların aralarına yapılar bu evler, sıkı durun: 1950 lere kadar kullanılmış.. 1950'lerde bir salgın çıkmış da, hükumet yeni evler yaparak insanların da bu evlere taşınmalarını zorlamış...
Tarihi şehrin seyir terasına gittiğimizde bizim Mardin evleri ile benzerliği görünce şaşırdık.. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...
Şehir yamaca kurulduğu için sokaklar merdivenli, yokuşlu..
Restorasyonu devam eden bir ev..
Bazı sokaklar çok dardı.. Evlerin altından geçişler ve minik avlular gördük...
Kapıların üstüne yerleştirilmiş heykeller dikkat çekiciydi...
Uzun zamandır ilk defa sokaklarda dolaşan özgür kediler gördük💃💃💃 Bir de şu aşağıdaki şirin köpek hayvan hakları için destek toplamaya çalışıyordu 😉
Şehirde bir sürü pastahane ve fırın var.. Biz gözümüze kestirdiğimiz birine girdik atıştırmalık almak için... Gözüme kedidili takılınca dayanamadım, kocca İtalya'da güzel bir tremisu yiyemedik bu sefer (Floransa'da yediğim hayal kırıklığı olmuştu) bari Maskarpone peyniri de alıp, İstanbul'a dönünce kendim yapayım dedim😊😊
Karavanlara dönüp atıştırmalıklarımızı bir güzel lüplettikten sonra çıktık yola... İşte yol manzaraları... Zeytin ve mandalina ağaçları ile hani şu meyvesi yazın Kaş'ın meydanında satılan kaktüsler iç içe geçmişti tarlalarda....
Saat 18:00' i geçti... Birazdan feribota alacaklar bizi... Şimdilik ara veriyorum.. Feribotta internet olma olasılığı pek düşük bence (İnşallah yanılırım😊) .. O yüzden bu günkü maceramızı erken tamamlıyorum... Son bir kare limandan olsun... Gökkuşağı ile yolcu ediyor bizi İtalya😊😊😊
Bugünkü rotamız:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder