6 Aralık 2017, Çarşamba, 22. gün
Hollanda Amsterdam, Belçika Bruges
Hollanda Amsterdam, Belçika Bruges
Bugün önümüzde uzun bir yol var, erkenden kahvaltımızı edip yola çıktık... Önce Den Haag (Uluslararası Adalet Divanının ve Ceza Mahkemesinin olduğu nam-ı diğer Lahey) ve sahili Scheveningen'ı keşfedeceğiz, sonra da konaklamak için Bruges'e geçeceğiz... Toplam yolumuz 250 km civarı. Dün gene kampta geçirdik ki hastalarımız iyice toparlansın. Aşağıdaki de kamp hallerinden bir kare😉 Kış olduğu için tente altı muhabbetleri olmuyor ama, sıcacık karavanda tavla her zaman mümkün😊
Otoyolda ilerlerken ucu bucağı görünmeyen tarlaların arasından geçiyoruz... Toprak yeni sürülmüş bazılarında ve çamur kıvamında görünüyor. Rengi siyah-kahve ve sulu... Bir kez daha çoğu deniz seviyesi altında olan bu toprakları nasıl maksimum verimle kullanma gayretinde olduklarını görüp, güzelim tarım topraklarının çoğu sürülmeyen memleketimi düşünüyorum... Düşünüyorum... Düşünüyorum...
Çoğunuz bilir Hollanda tarım ürünleri ihracatında 2016 yılında dünya ikincisi.. Tamam ülke sınırları dışında kullanım hakkını alıp tarım yaptığı alanlar da ilklerde olmasını sağlıyor, ama ya benim memleketim? Fındık, üzüm, zeytin, incir, buğday, pamuk. üretiminde nereden nereye geldi? Neyse silkinip kendime geliyorum.. Ne diyordum? Hollanda tarım ihracatında ilklerde ve toprağın kıymetini o kadar iyi biliyorlar ki! Yol kenarlarında zaman zaman devasa seralar görüyoruz, bazılarında yapay gün ışığını da açmışlar.. Işık için gerekli elektrik de seraların yanı başında uzanan rüzgar güllerinden geliyordur herhalde dedik...
Hollanda'nın başkenti her ne kadar Amsterdam ise de, parlemento binası, bakanlıklar, kraliyet saraylarından biri Den Haag 'da (Lahey dışında The Hauge de deniyor bu şehre) .. Schiveningan'da, kuzey denizi sahilinde, uzuuun bir kumsalda park edip, kumsal boyunca yürüyoruz Açık deniz olduğu için denizin gel-git hareketleri çok belirgin geniş kumsalda.. Ben fotoğraf çekmek için elimi çıkarttığımda bile buz kestiğim bir soğukta kayt yapanlar, köpeklerini gezdirenler, koşanlar.. Keyifli bir yürüyüş yapıp dönüyoruz karavanlara...
Şehir merkezini de karavanla bir turlayıp, Bruges'e doğru yola çıkacağız. Yollarda Hollanda klasiği bisikletliler dışında, max. 45 km/h hız yapan, iki kişilik minik araçlar görüyoruz. Bu araçlara diğer ülkelerde rastlamamıştık, ama buralarda yaygınlaşıyor belli ki.. Bu araçların 30 km/h hızı geçmemek koşuluyla bisiklet yollarını kullanmaları da serbestmiş.
Hollanda sınırlarını terk etmeden önce ülkedeki binalardan da söz etmem gerekiyor.. Nasıl Prag'ın kapıları çok dikkat çekici geldiyse bana, bu memleketin de bazı bina tasarımlarını ilginç buldum.. Bir yandan eskiden gelen ve korunan mimari yapılar, diğer yandan da yetmişlerin seksenlerin modern mimari tarzlarıyla yapılmış asimetrik binalar... Güzel buldum diyemiyorum, ama ilginç bulduğum için paylaşmak istedim... İşte birkaç örnek ...
Den Haag'da otoyola yeni çıkmıştık ki, Fahrettin'in Tomtom -10 m rakımla ilerlediğimizi söyledi az önce.. Belçika'ya geçer geçmez yol parası vermeye başladık bu arada: Liefkenshoek Tunnell 6€.. Bruges'e yaklaşınca otoyoldan çıkıp köyler arasından ilerledik bu geceyi geçireceğimiz kampa doğru.
15:30 gibi Camping Memling'e vardık. Şehir merkezine yaklaşık 2.5 km mesafede, tyürüyerek şehre inmeye karar veriyoruz.. Kamp büyük bir alana kurulmuş, 15-20 karavan vardı biz geldiğimizde..
Evlerin mimarisi tüm Belçika'da böyle aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi midir acaba?? Yani merdivenli çatılar, dar pencereler falan.. Çok sevimli bir görüntü, biz pek beğendik...
Şehir merkezindeki meydanda Noel Market ve buz pisti kurulmuş.. Işıklandırma pek gösterişli ama market olayında Almanya birinci sırada şimdiye kadar gördüklerimiz içinde...
Meydanda dikkatimizi çeken başka bir şey de Katalan bayraklarıyla bir otelin önünde toplanmış kalabalıktı. İspanya'da yargılanan parlamento üyesi liderlerini desteklemek için gelmişler.
Akşam yemeğimizi meydana bakan bir İtalyan restoranında yemeğe karar verdik.. Pizzalar vsattı ama benim içtiğim Kwat bira gerçekten çok güzeldi.. Alkol oranı %8 olan bu birayı özel bir bardakta servis ettiler... Sert bira sevenlere mutlaka tavsiye edilir..
Çarşamba gününü böylece bitirdik. Yarın Fransa Troye'de konaklamak üzere yola çıkacağız.. Hafta sonu da Lyon...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder