12 Aralık 2017 Salı

2017 Karavanla Avrupa- 10 Aralık- Lyon

10 Aralık 2017, Pazar, 26. gün
Fransa Lyon,

Lyon'da ikinci günümüze uyanıyoruz, Doğutan gelecek birazdan... Ben kahvaltıyı hazırlayıp Nur'ları çağırdım... Fahrettin laf yetiştiriyor bana "Oğlun geliyor diye böyle güzel kahvaltı hazırlıyorsun değil mi?" diye😊 Tamam özenle ve mümkün olduğunca onun sevdiği şeyleri hazırlamaya çalıştım ama sorun bakalım neden? E özlemiştir anne kahvaltısını😁


Bugünkü planımız Lyon Eski Şehri gezmece, ışık festivaline katılmaca, Lyon'un meshur bouchor'larından birine gitmece ve akşam da Lyon'un en iyi barlarından birinde atıştırmaca ve keyif yapmaca...

Şehir merkezine indik,... Sıkı yağmur yağıyor... Gene de azimliyiz, bugünü dolu dolu yaşayacağız💃💃💃 Önce Eski Lyon'dan başladık... Aşağıdaki fotoğrafta bizim üstümüzde tepede görünen şehrin en büyük kilisesi Notre Dame De Faourviere... Hani dünkü gezi notlarımda panoromik şehir manzarasını paylaşmıştım...


Boulangerie Du Palais adlı pastahaneden, Lyon spesyel tatlılarında aşağıda resmi görülen "brioche aux praline" aldık... Gurmeler daha iyisini bilir mutlaka, nacizane bendeniz güllü ceviz şekerlemesiyle yapılan pandispanya diye tarif edeceğim😊 


Sinema müzesine şöyle girmeden bir göz atıp, ara sokakları iyice keşfettik... 


Fransızların gerçekten zevkli insanlar olduklarını düşünüyorum... Minik dükkanları ile, sokakta gezen insanların giyim tarzı ile, yemek kültürleriyle, giysi tasarımları ile, butikleriyle benim zevkime pek uygun tarzları..
Mesela şu aşağıdaki antik bisikletlerle dekore edilmiş dükkan...


Ya da çeşit çeşit yastık ve tabaklarla dolu şu dükkan...


Ya da minik porselen objelerle süslenmiş olanı...


Ya da şu aşağıdaki çizgi roman dükkanı...


Çizgi roman dükkanının tavanında - camın arkasından pek zor da olsa - görünen çizgi roman kahramanlarına ne dersiniz??


Ya da aşağıda ışık toplarının satıldığı minik dükkan?


Sinema müzesinin yakınında, dar apartman girişi gibi bir koridorla ulaşılan, aşağıdaki ilginç kostümlerin olduğu dükkana ne dersiniz??


Bir hususa daha değinmeden geçemeyeceğim: Daha önce Paris ve Strassbourg'da bulunmuştum... O seyahatlerimde hiç hissetmedim ama bu sefer dil bariyerini çok net yaşadık... İngilizce konuşabilenlerin azlığı bizi şaşırttı.... İnsanların çoğu yardımcı olmaya çalışıyor, hani o genel kanı "Fransızlar snoptur, dillerinden başkasını konuşmazlar" diye hissetmedim... Hayır bu değil sorun.. Kendi dillerinden başkasını bilmiyorlar... 

Aşağıdaki fotoğraflar Rhone nehri kıyısında çekildi... Sadece yaya yolu için yapılmış köprüler ilginç geldi bana.. Bayağı da sallanıyordu... Derken aklıma Lyon'un rüzgarlı havası geldi... Evet başka bir saptamam da bu oldu... Lyon rüzgarlı bir memleket, Doğutan da teyit etti😊  



Eski şehri gezdikten sonra geç öğlen yemeği için Le Tire Bouchon'a geçtik.. Sevimli küçük bir restoran...


Bouchon'lar Lyon şehrinin geleneksel yemeklerini yapan ahçılarının marifetleri ile ünlenen restoranlar... Yemekler oldukça ağır aslında, yağlı ve kramalı hazırlanmış; işkembe, tavuk ciğeri gibi sakatatların da yoğun kullanıldığı çeşitleri var... Sanırım bu nedenle Lyonluların bu restoranlara ilgileri azalmış... Restoranların çoğu şehrin turistlik bölgesine toplanmış durumda...

Lyon malum gastronomi şehri diye geçer, bir çok Michelin yıldızlı restoranı var...  Bu restoranlara haftalar, popüler olanlara aylar önceden rezervasyon yaptırmak gerektiği ve bizim de şehre geliş tarihimiz net olmadığı için bu sefer pas geçtik... 

Bugün Işık Festivalinin son günü... Saat 19:00 da başlıyor, 23:00 e kadar devam edecek... Bizim 21:00'de yemek rezervasyonumuz olduğu için, iki saat dolu dolu Işık Festivali enstalasyonlarını görüp, sonra yemeğe gitmeyi planladık... 

En beğendiğim ışık gösterilerinden birkaç kare...
"Golden Hour" temalı gösteride cam fanus içine alınmış saat ve meydanda yer alan heykel, ışık oyunları ve fanusa püskürtülen gaz bulutu ile gözlerimize bayram ettirdi...    


Aşağıdaki gösteri yarımada üzerinde geniş bir alanda hazırlanmış... Harry Potter tema müziği eşliğinde, havuz içine yerleştirilen yumurtalarının üzerinde uçan baykuşlar gerçekten başarılı bir projenin uyarlaması idi..."Les Pikooks"   


Aşağıdaki fotoğrafta şehrin büyük meydanlarından Bellecour'da, Posta Ofisi ve Saat kulesinin birleştirilerek ten bir sinema perdesi gibi kullanıldığı bir çizgi film gösterisi görülüyor. Çok güzeldi gerçekten... "Insert Coin"  


Bellecoir meydanında ışıklandırılan objeler... "Promenons-Nous"


"Time for light" temalı aşağıdaki gösteri parlemento binası da dahil, Rhone kenarında bulunan ve bu binaların arka tepesine denk düşen bazilikanın da dahil edildiği bir kaç tarihi yapının ışıklandırılması ile hazırlanmış bir proje idi..


Bir tiyatro binası ruhuna bu kadar mı uygun ışıklandırılır! "Vingt Annees Lumiere"


Bu da izlediğimiz son gösteri idi.. Opera binasının da bulunduğu büyük meydan Place De Terreaux da hazırlanmış, birden çok bina yüzeyi kullanılmış bir film gösterisi.. Bir çok farklı filmden kesitlerin kullanıldığı bir kısa film hazırlamnış bizim yakalayabildiklerimiz, hatırlayabildiklerimiz: I-Robot, Redkid, Uzay 2001, Star Wars, ET..


Akşam yemeğimizi Cafe 203 de yedikten sonra, gece yarısını biraz geçe kampa döndük...














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder